ABD ve birçok ülkede cep telefonu kullanıcılarını hedef alan toplu SMS dolandırıcılığı, Magic Cat operasyonunun çökertilmesinin ardından yerini yeni bir ağ olan Magic Mouse’a bıraktı.
Önceki sistemde olduğu gibi, dolandırıcılar sahte kargo bildirimi veya ödenmemiş borç uyarısı gibi görünen mesajlar göndererek kullanıcıları sahte web sayfalarına yönlendiriyor. Bu sayfalara girilen kredi kartı bilgileri ele geçirilerek dolandırıcılıkta kullanılıyor.
Magic Mouse operasyonu büyüyor
Norveç merkezli güvenlik firması Mnemonic’in araştırmalarına göre, 2024’te yedi ay süren Magic Cat operasyonu en az 884 bin kredi kartı bilgisini çaldı. Bu sistemin yazılımcısı olduğu belirtilen ve Darcula takma adını kullanan 24 yaşındaki Çin vatandaşı Yucheng C., kimliğinin ortaya çıkmasının ardından faaliyetlerini durdurdu. Ancak kısa süre içinde Magic Mouse adıyla yeni bir operasyon ortaya çıktı ve önceki sistemden çok daha hızlı büyüdü.
Mnemonic’ten güvenlik danışmanı Harrison Sand, Las Vegas’ta düzenlenecek Def Con konferansı öncesinde yaptığı açıklamada Magic Mouse’un ayda en az 650 bin kredi kartı bilgisini ele geçirdiğini belirtti.
Araştırmacılar Telegram’da Darcula’ya ait kanalda paylaşılan görüntülerde sahte ödeme işlemlerinde kullanılan kredi kartı terminalleri ve yüzlerce SMS göndermeye yarayan telefon dizilerini tespit etti.
Bu cihazlardaki dijital cüzdanlarda başkalarına ait çok sayıda çalıntı kartın yüklü olduğu görüldü. Magic Mouse’un Darcula ile doğrudan bağlantısı olmadığı, farklı geliştiriciler tarafından kodlandığı tahmin ediliyor.
Ancak başarısının büyük bölümünün, Magic Cat’ten kopyalanan oltalama kitlerinden kaynaklandığı tespit edildi. Bu kitlerde büyük teknoloji şirketleri, popüler tüketici hizmetleri ve kargo firmalarının internet sayfalarını taklit eden yüzlerce sahte site bulunuyor.
Sand, bu tür operasyonların milyonlarca dolarlık haksız kazanç sağladığını ancak kolluk kuvvetlerinin genellikle sadece münferit dolandırıcılık şikayetlerine odaklandığını, organizasyonun tamamına yönelik kapsamlı bir soruşturma yapılmadığını belirtti.
Ona göre bu dolandırıcılıkların sürmesinde teknoloji şirketleri ve finans kuruluşları da sorumluluk taşıyor. Çünkü çalıntı kartların kullanımını önleyecek daha güçlü tedbirler alınmıyor.
Önceki sistemde olduğu gibi, dolandırıcılar sahte kargo bildirimi veya ödenmemiş borç uyarısı gibi görünen mesajlar göndererek kullanıcıları sahte web sayfalarına yönlendiriyor. Bu sayfalara girilen kredi kartı bilgileri ele geçirilerek dolandırıcılıkta kullanılıyor.
Magic Mouse operasyonu büyüyor
Norveç merkezli güvenlik firması Mnemonic’in araştırmalarına göre, 2024’te yedi ay süren Magic Cat operasyonu en az 884 bin kredi kartı bilgisini çaldı. Bu sistemin yazılımcısı olduğu belirtilen ve Darcula takma adını kullanan 24 yaşındaki Çin vatandaşı Yucheng C., kimliğinin ortaya çıkmasının ardından faaliyetlerini durdurdu. Ancak kısa süre içinde Magic Mouse adıyla yeni bir operasyon ortaya çıktı ve önceki sistemden çok daha hızlı büyüdü.
Mnemonic’ten güvenlik danışmanı Harrison Sand, Las Vegas’ta düzenlenecek Def Con konferansı öncesinde yaptığı açıklamada Magic Mouse’un ayda en az 650 bin kredi kartı bilgisini ele geçirdiğini belirtti.
Araştırmacılar Telegram’da Darcula’ya ait kanalda paylaşılan görüntülerde sahte ödeme işlemlerinde kullanılan kredi kartı terminalleri ve yüzlerce SMS göndermeye yarayan telefon dizilerini tespit etti.
Bu cihazlardaki dijital cüzdanlarda başkalarına ait çok sayıda çalıntı kartın yüklü olduğu görüldü. Magic Mouse’un Darcula ile doğrudan bağlantısı olmadığı, farklı geliştiriciler tarafından kodlandığı tahmin ediliyor.
Ancak başarısının büyük bölümünün, Magic Cat’ten kopyalanan oltalama kitlerinden kaynaklandığı tespit edildi. Bu kitlerde büyük teknoloji şirketleri, popüler tüketici hizmetleri ve kargo firmalarının internet sayfalarını taklit eden yüzlerce sahte site bulunuyor.
Sand, bu tür operasyonların milyonlarca dolarlık haksız kazanç sağladığını ancak kolluk kuvvetlerinin genellikle sadece münferit dolandırıcılık şikayetlerine odaklandığını, organizasyonun tamamına yönelik kapsamlı bir soruşturma yapılmadığını belirtti.
Ona göre bu dolandırıcılıkların sürmesinde teknoloji şirketleri ve finans kuruluşları da sorumluluk taşıyor. Çünkü çalıntı kartların kullanımını önleyecek daha güçlü tedbirler alınmıyor.
