19. yüzyılın en önemli Amerikalı şairlerinden biri olan Emily Dickinson, hayatının büyük bir bölümünü Massachusetts'teki evine kapanarak geçirmiş, münzevi bir yaşam sürmüştür. Yaşadığı dönemde eserleri pek tanınmamış, hatta birçoğu yayımlanmamıştır. Dickinson'ın şiirleri, ölüm, ölümsüzlük, doğa ve benlik gibi evrensel konuları ele alır. Dili sade olsa da, metaforlar, semboller ve özgün noktalama işaretleri (özellikle tire işaretleri) ile dolu, kendine has bir üsluba sahiptir.
Dickinson'ın şiirlerinde duygusal yoğunluk ve entelektüel derinlik dikkat çeker. Şiirleri genellikle kısa, yoğun ve ritmik bir yapıya sahiptir. En bilinen şiirlerinden biri olan "Hope' is the thing with feathers", umudu kanatlı bir kuşa benzeterek onu soyut bir kavramdan somut bir varlığa dönüştürür. Bir diğer ünlü şiiri ise "Because I could not stop for Death", ölümü kibar bir beyefendi olarak tasvir ederek okuru ölüm ve ölümsüzlük üzerine düşündürür.
Dickinson'ın vefatından sonra kız kardeşi Lavinia, onun 1800'den fazla şiirini buldu. Bu şiirler yayımlandığında, Dickinson'ın modern şiirin öncülerinden biri olduğu anlaşıldı. Bugün, onun şiirleri, kendine özgü dili ve derin felsefi içeriğiyle edebiyat dünyasında özel bir yere sahiptir. Dickinson, yaşadığı dönemin edebi akımlarından bağımsız olarak kendi yolunu çizen ve şiirde yeni bir sesin doğmasına neden olan bir dahi olarak hatırlanır.
Dickinson'ın şiirlerinde duygusal yoğunluk ve entelektüel derinlik dikkat çeker. Şiirleri genellikle kısa, yoğun ve ritmik bir yapıya sahiptir. En bilinen şiirlerinden biri olan "Hope' is the thing with feathers", umudu kanatlı bir kuşa benzeterek onu soyut bir kavramdan somut bir varlığa dönüştürür. Bir diğer ünlü şiiri ise "Because I could not stop for Death", ölümü kibar bir beyefendi olarak tasvir ederek okuru ölüm ve ölümsüzlük üzerine düşündürür.
Dickinson'ın vefatından sonra kız kardeşi Lavinia, onun 1800'den fazla şiirini buldu. Bu şiirler yayımlandığında, Dickinson'ın modern şiirin öncülerinden biri olduğu anlaşıldı. Bugün, onun şiirleri, kendine özgü dili ve derin felsefi içeriğiyle edebiyat dünyasında özel bir yere sahiptir. Dickinson, yaşadığı dönemin edebi akımlarından bağımsız olarak kendi yolunu çizen ve şiirde yeni bir sesin doğmasına neden olan bir dahi olarak hatırlanır.
