- Katılım
- 6 Ağu 2025
- Mesajlar
- 50
- Tepkime puanı
- 26
- Puanları
- 18
Türkiye'de sıfır araçlar üzerindeki Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranlarında yapılan son düzenlemeler, araç almayı planlayan tüketicilerin gündemini meşgul ederken, Avrupa'da araç vergileri ile Türkiye’deki uygulamalar arasındaki fark da dikkat çekiyor.
Yeni düzenlemeye göre, Türkiye'de sıfır araçlarda en düşük ÖTV oranı artık yüzde 70. Bu oranın yanı sıra yüzde 75, 90, 100 ve 170 gibi kademeli oranlar da yürürlüğe girmiş durumda. Hibrit motorlu araçlarda ise minimum ÖTV oranı yüzde 45’e yükselirken, elektrikli araçlarda en düşük ÖTV oranı yüzde 25 olarak belirlendi. Özellikle 4x4 pick-up araçlardaki vergi oranı, yüzde 4’ten yüzde 50’ye çıkarılarak en sert artışlardan biri yaşandı.
Bu değişikliklerle birlikte, Türkiye'de bir sıfır aracın nihai satış fiyatı artık; yüzde 20 KDV, motor hacmine ve matraha bağlı yüzde 70 ila 220 arası ÖTV ile hesaplanıyor. Yani vergi yükü, aracın baz fiyatının iki hatta üç katına çıkmasına neden olabiliyor.
Peki, Avrupa'da bu durum nasıl işliyor?
Almanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerde otomobil vergilendirme sistemleri daha çok çevreci politikalar ekseninde şekilleniyor. Yeşil araçlara destek, yüksek karbon salınımlı araçlara ise ek maliyetler söz konusu.
Almanya, sıfır araçlardan herhangi bir ÖTV benzeri kayıt vergisi almazken, sadece yüzde 19 oranında KDV uygulanıyor. Üstelik, elektrikli araç sahipleri 10 yıl boyunca Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ödemiyor. Diğer araçlar ise CO₂ salınımına göre yıllık MTV ödüyor.
Fransa'da ise yüzde 20 KDV'ye ek olarak, araçların karbon salınımına göre 0 ila 50 bin euro arasında değişen kayıt vergisi uygulanıyor. Düşük emisyonlu araçlar devlet teşviklerinden yararlanabiliyor.
Hollanda da benzer bir modeli benimsiyor. Burada da KDV oranı yüzde 21 ve araçlar CO₂ emisyonuna göre vergilendiriliyor. Düşük salınımlı araçlar kayıt vergisinden muaf tutulurken, yüksek salınımlı araçlar 15 bin euroya kadar çıkan vergilerle karşılaşıyor.
İngiltere'de ise sıfır araçlara yüzde 20 KDV uygulanıyor. CO₂ bazlı kayıt vergisi 2.500 pounda kadar çıkabiliyor. Elektrikli araçlardan ilk yıl MTV alınmazken, çevre dostu araçlar çeşitli teşviklerden faydalanıyor.
Avrupa’da araç vergilendirme sistemleri genel olarak çevreyi koruma ve düşük karbon ayak izi teşviki amacıyla yapılandırılmış durumda. Türkiye’de ise vergiler daha çok motor hacmi ve araç değeri üzerinden belirleniyor.
Bu fark, aynı segmentteki bir aracın Türkiye'de Avrupa’ya göre çok daha yüksek fiyatlarla satışa sunulmasına neden oluyor. Örneğin, Almanya’da yaklaşık 40.000 Euro olan bir elektrikli otomobilin, Türkiye’de ÖTV ve KDV sonrası fiyatı 2 katına kadar çıkabiliyor.
Yeni düzenlemeye göre, Türkiye'de sıfır araçlarda en düşük ÖTV oranı artık yüzde 70. Bu oranın yanı sıra yüzde 75, 90, 100 ve 170 gibi kademeli oranlar da yürürlüğe girmiş durumda. Hibrit motorlu araçlarda ise minimum ÖTV oranı yüzde 45’e yükselirken, elektrikli araçlarda en düşük ÖTV oranı yüzde 25 olarak belirlendi. Özellikle 4x4 pick-up araçlardaki vergi oranı, yüzde 4’ten yüzde 50’ye çıkarılarak en sert artışlardan biri yaşandı.
Bu değişikliklerle birlikte, Türkiye'de bir sıfır aracın nihai satış fiyatı artık; yüzde 20 KDV, motor hacmine ve matraha bağlı yüzde 70 ila 220 arası ÖTV ile hesaplanıyor. Yani vergi yükü, aracın baz fiyatının iki hatta üç katına çıkmasına neden olabiliyor.
Peki, Avrupa'da bu durum nasıl işliyor?
Avrupa'da Vergi Sistemi Çevre Odaklı İşliyor
Almanya, Fransa, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerde otomobil vergilendirme sistemleri daha çok çevreci politikalar ekseninde şekilleniyor. Yeşil araçlara destek, yüksek karbon salınımlı araçlara ise ek maliyetler söz konusu.
Almanya, sıfır araçlardan herhangi bir ÖTV benzeri kayıt vergisi almazken, sadece yüzde 19 oranında KDV uygulanıyor. Üstelik, elektrikli araç sahipleri 10 yıl boyunca Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ödemiyor. Diğer araçlar ise CO₂ salınımına göre yıllık MTV ödüyor.
Fransa'da ise yüzde 20 KDV'ye ek olarak, araçların karbon salınımına göre 0 ila 50 bin euro arasında değişen kayıt vergisi uygulanıyor. Düşük emisyonlu araçlar devlet teşviklerinden yararlanabiliyor.
Hollanda da benzer bir modeli benimsiyor. Burada da KDV oranı yüzde 21 ve araçlar CO₂ emisyonuna göre vergilendiriliyor. Düşük salınımlı araçlar kayıt vergisinden muaf tutulurken, yüksek salınımlı araçlar 15 bin euroya kadar çıkan vergilerle karşılaşıyor.
İngiltere'de ise sıfır araçlara yüzde 20 KDV uygulanıyor. CO₂ bazlı kayıt vergisi 2.500 pounda kadar çıkabiliyor. Elektrikli araçlardan ilk yıl MTV alınmazken, çevre dostu araçlar çeşitli teşviklerden faydalanıyor.
Türkiye ve Avrupa Arasındaki Fark Neye İşaret Ediyor?
Avrupa’da araç vergilendirme sistemleri genel olarak çevreyi koruma ve düşük karbon ayak izi teşviki amacıyla yapılandırılmış durumda. Türkiye’de ise vergiler daha çok motor hacmi ve araç değeri üzerinden belirleniyor.
Bu fark, aynı segmentteki bir aracın Türkiye'de Avrupa’ya göre çok daha yüksek fiyatlarla satışa sunulmasına neden oluyor. Örneğin, Almanya’da yaklaşık 40.000 Euro olan bir elektrikli otomobilin, Türkiye’de ÖTV ve KDV sonrası fiyatı 2 katına kadar çıkabiliyor.
- Türkiye’de ÖTV artışı
- elektrikli araç vergisi
- CO₂ emisyon vergisi
- Avrupa ülkelerinde otomobil vergisi
- sıfır araç vergilendirme
- araç fiyatları
- KDV oranı
- motorlu taşıtlar vergisi
- çevreci araç teşviki