Marcel Proust’un Kayıp Zamanın İzinde (À la recherche du temps perdu) serisi, 20. yüzyılın en büyük romanları arasında sayılır. Toplam 7 ciltten oluşan bu dev eserde Proust, zamanın izlerini, hafızanın kırılganlığını ve yaşamın gündelik detaylarını olağanüstü bir dil ustalığıyla işler. Özellikle bir dilim madlenin çaya batırılmasıyla açığa çıkan çocukluk anıları, edebiyat tarihinde "gönüllü olmayan hafıza"nın sembolü hâline gelmiştir. Bu eser, hem yapısal hem de tematik olarak modern romanın zirvelerinden biridir.
